Analiz ve Analizin Önemi Nedir ? Finansal Okuryazarlık Nedir ?
Bir mali tabloya bilmeyen biri baktığı zaman karman çorman onlarca rakam görecektir. Ancak analiz tekniklerini bilen bir finansal okuryazara göre bir tablodan çok daha ötesidir. Bir A4 kağıdı üzerindeki rakamlar; o okuryazara şirketle ilgili çok kıymetli bilgiler verebilir.
Finansal okuryazarlık, elde edilen finansal verileri güzel bir biçimde inceleyip, bu verilerden faydalı bilgi çıkarma sanatıdır. Farklı tekniklerle analizler yapılabilir. Bir şirketin borç ödeyebilme -veya ödeyememe- durumu, stoklarını kolay elden çıkartıp çıkartamadığı, kâr marjları gibi bir çok önemli bilgiye mali tablolar olarak adlandırdığımız bilanço, gelir tablosu gibi kaynaklardan ulaşılabilir.
Peki mali tablo analizleri kategorisinde, bir bilançoyu kaç şekilde, nasıl ve neye göre analiz edebiliriz?
- Karşılaştırmali Mali Tablolar Analizi
- Dikey Yüzde Analizi
- Eğilim Yüzdeleri Analizi
- Oran Analizi
1- Karşılaştırmalı Mali Tablolar Analizi ( Yatay Analiz ) : Yatay analiz, bir mali tablodaki bilanço kalemlerinin yıllar itibariyle incelenerek değerlendirilmesidir. Yatay analiz, işletmenin mali durum ve mali performanslarının artış ve azalışlarını tespit etmemizde büyük bir yardımcımızdır.
2- Dikey Yüzde Analizi : Dikey yüzde analizi, işletmenin bilanço kalemlerinin kendi içindeki yüzdesel oranlarını tespit etmemize olanak tanır ve kaynakların hangi varlıkların finansmanı için kullanıldığını tespit etmemize yardımcı olur. Dikey yüzde analizindeki amaç; yükümlülükler ve aktif değerlerin birbiriyle karşılaştırılarak, sermayenin ne denli verimli kullanılabildiğini görebilmektir. Kârlılık, net satışlar gibi önemli hususlar hakkında bilgi verir.
3- Eğilim Yüzdeleri Analizi ( Trend Analiz ) : Trend analizinde, belirlenen bir mali yıl başlangıç yılı olarak baz alınır ve diğer yılların baz alınan yıla göre değişimleri hesaplanır. Bu hesaplama yüzdesel olarak çıktı verir. Bu tekniğin amacı mali tablolarda yer alan kalemlerin belirlenen yıla göre olumlu ya da olumsuz değişimini inceler.
4- Oran Analizi : Dikey yüzde analizinde, tüm kalemlerin birbirlerine olan değerlerinin oran yüzdesi alınırken oran analizinde yalnızca iki kalem arasındaki değişim izlenir. Kârlılık faaliyetlerinin tespitinde kullanılan önemli bir analizdir. Oran analizi, 6 farklı şekilde hesaplanabilir
- Likidite Oranları
- Kaldıraç Oranları
- Faaliyet Oranları
- Kârlılık Oranları
- Büyüme Oranları
- Piyasa Değeri Oranları
Likidite Oranları : İşletmenin yükümlülüklerini karşılama kapasitesini ve sermayenin yeterli olup olmadığını ölçer
Kaldıraç Oranları : İşletmenin finanse edilme boyutunu, temin edilen kaynakların karşılanıp karşılanamayacağını ve işletmeye kredi veren kurumların güvende olup olmadığını ölçer.
Faaliyet Oranları : İşletmelerin aktif varlıklarından aldığı verimi ve faaliyet sonuçlarının nakde dönüşme hızını test eder.
Kârlılık Oranları : İşletmelerin sermayeleri ile elde ettiği kâr arasında bağlantı kurarak faaliyetlerin ne derece olumlu ilerlediğini gösterir.
Büyüme Oranları : Bilanço kalemlerinin yıllar itibariyle değişimi takip edilir. Yatay analize benzese de ikisi farklı tekniklerdir.
Piyasa Değeri Oranları : Halka arz olan ve borsada işlem gören şirketlerin hisselerinin alması gereken değeri hesaplar.
Günümüzde tüm bireyler bir şekilde çeşitli konularda finansal kararlar almak zorundadır. Ticari hayatta, alınacak kararların incelenerek ve hesap edilerek, her ihtimal göz önünde bulunarak dikkatlice alınması gerekir. Bunu başarabilmenin tek yolu da mali tablo analiz teknikleridir. Yukarıda bahsedilen verilerle bir şirketin borç ödeme gücü, yatırım gücü, elde ettiği kâr, elde ettiği kârın verimliliği gibi konular aydınlığa kavuşabilir. Yıllardır kâr eden bir şirket, aslında kâr etmiyor olabilir. Ya da şu an çok büyük kâr eden şirketler, 2 sene sonra borçlarını ödeyemez hâle gelecek olabilir. Hisse senedi piyasalarında yatırım yaparken de bu analizler çok önemlidir. Bir hisse senedinin fiyatı, şirketin değeriyle orantılıdır. Mali tablo analiziyle bir şirketin uzun vadede değer kazanacağını tahmin etmek zor değildir. Yatırımlar buna göre şekillendirilirse çok daha verimli olacaktır.
Peki; rakamlarla örnek vererek pekiştirelim.
Karşılaştırmalı Bilançolar ( Yatay Analiz )
Bir şirketin 2 dönem bilançosuna eriştiğinizi düşünün. 2018 ve 2019 yılı bilançoları.
Alıcılar hesabı bilgileri mevcut, yanına farkları içeren bir tablo açalım.(Rakamların lira ve kuruş haneleri tabloyu basitleştirmek adına silinmiştir.
2018 2019 FARK YÜZDESEL FARK
Ticari Alacaklar (Senetsiz) : 1.200 2.108 +908 +75.7
Alacak Senetleri (Net) : 455 1.208 +753 +165.5
Diğer Alacaklar : 523 185 -338 -64.6
‘
‘
‘
Elbette bir çok hesabı var ancak konuyu özetlemek için alıcılar hesabını bir analiz edelim;
Senetler her zaman senetsiz alacaklara göre üstündür, çünkü senet bir güvence sağlar ve tahsilatı daha kolay olur. İncelediğimiz bu tabloda, işletmenin alacaklarının daha şüpheli bir hâle geldiğini, olası bir kriz durumunda tahsilat yapmakta güçlük yaşayacağını, bu durumun şirket aleyhine olacağını söyleyebiliriz. Şirket alacaklarını tahsil etmekte güçlük yaşarsa likidite sıkıntısı yaşar. Likidite sıkıntısı yaşarsa kaynak temin edemez. Kaynak temin edemez ise üretim yapamaz gibi liste uzar gider. En basit hesaplardaki en ufak değişiklikler bile büyük farklılıklara yol açabilir.
Bir de değişmelerin mutlak fark olarak hesaplanması konusu var;
Karşılaştırılan bilançolar ikiden fazla hesap dönemini kapsıyorsa belirlenen bir hesap dönemi esas alınır.
Örneğin yukarıdaki örneğe benzer bir şekilde tablo çizerek verilere göre değişimleri inceleyiniz. 2017-2018-2019 yıllarını düşünelim.
Hazır değerler 2017 yılında 100.000 TL iken 2018 yılında 300.000 TL olsun, 2019 yılında da 180.000 TL olsun.
Menkul Kıymetler 2017 yılında 50.000 TL iken 2018 yılında satılmış ve sıfırlanmış olsun, 2019 yılında da 80.000 TL borç değeri versin.
Bunun altına bir de gelir tablosu kalemlerinden fââliyet kârı veya zararını ekleyelim ve hesap edelim.
Faaliyet kârı da 50.000 TL’den 20.000 TLye düşmüş, 2019 yılında da 5.000 TL zarar etmiş olsun.
Bu noktada; değişme büyüklüğü hesap edilirken 2019 yılı faaliyet kârı/zararı hesaplamasında 2017 yılını baz aldığımızı düşünelim. Fark tutarı 2019 yılı için 55.000 TL kayıp olacaktır. Mantıken; işletme 2 yılda 50.000 TL kayba uğramış, üstüne 5.000 TL daha zarar etmiştir. Aynı şekilde 2018 ile 2017 yıllarını karşılaştırırsak farkın -30.000 TL olduğunu göreceğiz.
Değişimlerin oransal hesaplamasını da nasıl bulduğumuzu belirtelim;
- İlgili kalemin temel yıla göre değişme oranı/İlgili kalemin temel yıldaki oranı x100
veya
- İlgili kalemin bir önceki yıla göre değişme oranı / İlgili kalemin karşılaştırılan yıllardan ilkinin tutarı x 100
Özetle; yatay analiz bize değişimin yönü ve büyüklüğü, değişimin nedeni, değişimin ortaya çıkardığı sonuç gibi bilgiler verirken bu bilgiler arasında neden-sonuç ilişkisi ortaya koyarak sorun çözmede daha etkili yollar keşfetmemize yardımcı olabilir.
Dikey Yüzdeler Analizi
Dikey yüzdeler analizinin hesaplaması hakkında genel bir bilgi vermiştik. Bu yöntemin iki üstün yolu vardır;
Bilanço analiz edilirken, işletmenin yapısı daha kolay çözümlenebilir. Kalemlerin birbirlerine karşı oranları esas alınır. Bilanço 100 olarak esas alınır. Ve hangi kalemin bilançoda ne kadar pay aldığı rahatlıkla tespit edilebilir.
Karşılaştırmalı tablolar ile analiz tekniği bir işletmenin finansal faaliyetlerinin sonuçlarını diğer rakip firmalarla karşılaştırma amacıyla kullanılabilirken dikey yüzdeler analizi işletmenin faaliyetlerini esas alarak daha net bilgiler içerir.
Örnek vermek gerekirse; bir şirketin bilanço toplamının 100.000 TL olduğunu varsayalım. Bu bilanço içinde, kısa vadeli yabancı kaynak toplamları %30, ticari alacaklar kalemi toplamı %10 ve hazır değerler kalemi %5’lik bir ağırlığa sahipse, işletme yakın zamanda borçlarını ödeyemez hâle geleceği anlamını taşır. Bu durum şirket faaliyetlerini olumsuz etkilemekle kalmayıp, kredi verenleri de tehlikeye atacaktır. Finansal yapısı bozulup yükümlülüklerini yerine getiremeyen bir işletme yatırım alamaz, yatırım yapamaz, hatta faaliyetlerini dahi yürütemez. Mali tablo analizleri önceden tespit ve tedbir aşamaları için hayati önem taşır. Bilançonun analiz verileri gidişatı gösterir, kötü gidişata dur denirse bir işletme batmaktan kurtulabilir.
Veya hep borç ödeme durumundan bahsetmeyip şöyle bir örnek verelim; hazır değerlerinin oranı kısa ve uzun vadeli kaynaklarına göre çok daha ağır olan bir işletmede, atıl kapasite var demektir. Nakit para iyi yönetilemiyor anlamına gelir. Bu durumun tespit edilmesi neticesinde işletmenin üzerindeki hak sahipleri yatırım yapmaya teşvik edilebilir ve işletmenin kârlılığı daha üst seviyelere de taşınabilir.
Trend Analizi ve Oran Analizi ile kapsamlı detayları bir sonraki makalemizde bulabilirsiniz.