Muhasebe dünyasında sonuca ulaşılamayan büyük soru ; ” Muhtasar Beyannamede Tahsil mi Esas Yoksa Tahakkkuk mu?
Muhtasar beyannameyi açıklayalım;
Muhtasar beyanname, kaynaktan yapılan kesintilerin bildirildiği beyannamedir. Kaynaktan kesinti yapmak şu anlama gelir; vergi mükellefi olmayan kimselerden mal veya hizmet alınması hâlinde, satıcı vergi mükellefi olmaması sebebiyle bunu beyan edemeyecektir. Vergi kesintisini satıcı adına siz yapar, bunu Muhtasar Beyanname ile bildirirsiniz. Kaynaktan kesinti yapmak bu anlama gelir.
Kaynaktan kesinti hangi durumlarda uygulanır?
Bunun en basit örneği günlük karşılaştığımız uygulamalardır.
Temelini personel ücretleri, kira giderleri, serbest meslek ödemeleri gibi ödemeler oluşturur. Buna ek olarak, şirketlerin ortaklarına dağıttıkları kâr payı, yurtdışı menşeili büyük internet sitesi reklamverenlerine yapılan ödemeler gibi bir çok konuyu içinde barındırır. Muhtasar beyannamede her işlem bir muhtasar kart koduyla bildirilir. Örneğin;
- 011 – Asgari ücretlilere yapılan ödemeler
- 012 – Diğer ücretlilere (asgari ücretten yukarı çalışanlara) yapılan ödemeler
- 022 – Serbest meslek erbaplarına yapılan ödemeler
- 041 – Kira giderleri
en yoğun kullanılan kesinti kodlarıdır.
Gelgelelim esas konuya ; Muhtasar beyannamede tahsil mi esastır tahakkuk mu?
Bu aşamada birçok mali müşavirin kira gideri kayıtlarını yıllık olarak kayda aldığı görülmektedir. Konuyla ilgili Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından kaydadeğer bir özelge bulunmamakla birlikte, meslek odalarının farklı görüşleri mevcut.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın Mali Sözlük isimli forumunda, konuyla ilgili gelen sorulara “ödeme yapıldığı zaman kayda alınız” ibareleri görülmektedir.
Burada oda birliği, gelir vergisi stopajını kesildiği zaman ödeyiniz anlamına gelen ifadeler kullanmaktadır. Kelime anlamı olarak bakarsak doğru bir uygulama. Sonuçta adı üzerinde, kaynaktan yapılan kesinti. Ödeme yoksa neyi keseceğiz?
Ancak bu durumla çakışan konular da mevcut.
Kira giderlerinde vergi dairesine verilen açılış formu esas alınmalıdır. İşyerinin kira olması durumunda, forma kira bedelin ve kiranın ödeme dönemleri gibi bilgiler girilmiş olmalıdır. Orada kiranın ödenme şekli aylık olarak belirtildiyse ve siz kira stopajını yıllık keserseniz, dönemsellik ilkesine aykırı davranmış sayılırsınız.
Benzer bir diğer konu;
Örneğin asgari ücretle çalışan bir personeliniz Mart acil paraya sıkıştığı için sizden nakit avans talebinde bulundu. Personel çok uzun yıllardır sizinle çalıştığı için zor durumda kalmasını istemediniz ve kendisine banka aracılığıyla 5.000,00 TL avans gönderdiniz.
Akabinde bordrosunu 30 gün üzerinden hesaplayarak gelir vergisine 2.943,00 TL olan brüt ücret üzerinden ulaştınız. AGİ’nin 220,73 TL olduğunu varsayarsak 154,50 TL gelir vergisi hesapladınız. İlgili 360 hesabına attınız. Gelir vergisi tahakkuk etmiş oldu.
Personel Nisan ayında çalıştı ancak maaşı avansına mahsup edildiği için maaş almadı. Ancak siz yine bordrosunu 30 gün üzerinden düzenleyip gelir vergisi kesintisi uyguladınız. Hani dönemsellik ilkesi , hani tahsil esası? Tahsil esasına göre işlem yapılsa idi, iki aylık gelir vergisi kesintisinin de Mart ayında yapılması gerekmez myidi? Peki yapılsa hesaplar tutar mıydı? Tutmazdı.
Muhtasar beyannamede bunun gibi birbiriyle çakışan bir çok konu bulunmasına karşın, biz işlemleri tahakkuk esasına göre kayıtlara almaktayız. Vergi dairesi ile bu konuyu bizzat görüştüğümüz zaman, kendileri de bize “kira stopajını ödeme esnasında kesebilirsiniz” dese de, işimizi sağlama alıp denetçiye hesap vermemek bizce daha prestijli bir yol.