Firma Kuruluş Aşamaları ve Resmi İşlemler

Ticaret hayatınızın ilk aşaması olan kuruluş işlemleri nasıl yürütülür? Yürütülmesi gereken resmi işler nedir? Bu işlerle kim ilgilenir? Firmalarda şahıs ve şirket arasındaki fark nedir?

  • Eğer bir mal veya hizmet üretip kazanç sağlamak istiyorsanız bu işin ilk aşaması vergi mükellefiyeti kuruluşu ya da tahsisidir. Bağlı bulunduğunuz vergi dairesine ticari faaliyetinize başladığınız bildirirdikten sonra kurumun memurları yoklama tutmak için sizi ziyarete gelerek faaliyetin başladığını onaylarlar. Faaliyete geçmeniz için yoklama memurunun ziyarete gelmesine gerek yoktur. İşe başladıktan sonraki 10 gün içerisinde büldirimi yapabilirsiniz. Yalnızca 10 günü aşan süreçler cezai yaptırıma tabidir.
  • Vergi dairesine ilgili dilekçe formunu verdikten sonra birkaç saat içinde vergi levhasınız Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine düşmüş olur.
  • İlk etapta bir mali müşavir ile anlaşmalısınız. Piyasada ücret karşılığında kuruluş işlemlerini takip eden firmalar mevcuttur ancak bir mali müşavir kadar teknik bilgiye sahip olmaları mümkün değildir.

Önce kazancınızın hangi usulde tespit edileceği belirlenir. Bu tespit aşamasında iki seçenek vardır.
1-Basit usülde vergilendirme
2-Gerçek usulde vergilendirme

Kazancınızın neye göre tespit edileceğinin belli şartları vardır.

Basit Usulde Vergilendirmenin Genel Şartları

  1. Kendi işinizin başında çalışıyor olmak
  2. İşyeri kira ise kira bedelinin yıllık toplamının 11.000,00 TL’nin altında olması (büyükşehir dışında bir alanda ise 7.000,00 TL)
  • Bu iki genel şart sağlanıyor ise basit usülde vergi mükellefiyeti tahsis edilebilir. İlk mali yıl sona erdikten sonra işletmenin faaliyetlerine göre Gelir İdaresi tarafından belirlenmiş olan hadler incelenir. Firmanın iş hacmi belirtilen hadleri geçiyorsa işletme ikinci senesinde gerçek usulde vergilendirmeye tabii tutulur.

 

  • Basit usulde vergilendirme en masrafsız mükellefiyet türüdür. Yılda bir kez gelir vergisi ile sorumludurlar. Devletin sağlamış olduğu 11.000,00 TL kazanç istisnası da vardır. Vergi matrahı üzerinden 11.000,00 TLye kadar indirim yapılabilir. İşletmenin kârı arttıkça kâr matrahı da artar. Bu açıdan bakınca 11.000,00 TL’lik istisna da vergi makasını ciddi oranda değiştirecektir.
  • Mükellef, şartları dolayısıyla basit usulde vergilendirmeye tabii olsa da yıl içerisinde isteğe bağlı olarak gerçek usulde vergilendirme yöntemine geçebilir veya açılış dilekçesi verirken dilekçede bunu belirtebilir.
  • Ancak kredi kullanma, işletmenin prestiji gibi etkenler ağır basmadıkça gerçek usulde vergilendirmeye geçmek istenilmez. Bunun en temel sebebi ise basit usul mükellefler yılda sadece bir kez gelir vergisi öderken gerçek usulde vergilendirilen mükellefler 21 defa vergi öderler. Her vergi beyannamesinden doğan vergi tahakkuku için farklı damga vergisi rakamları vardır. Bu rakamlar, işletme zarar etmiş dahi olsa mükellefe borç olarak kayıt edilir.

Gerçek Usulde Vergilendirme

Yukarıdaki gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin yılda 21 kez vergi ödediğini belirtmiştik. O vergiler şu şekilde;

  • Yılda 12 kez KDV : Beyanname başı 58.80 TL
  • Yılda 4 kez Muhtasar : Beyanname başı 58.80 TL
  • Yılda 4 kez Geçici Vergi Beyannamesi : Beyanname başı 91.70 TL
  • Yılda 1 kez Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesi : Beyanname başı Gelir Vergisinde 89,10 TL , Kurumlar Vergisinde 119.00 TL

(Bu rakamlar 2020 yılı için geçerlidir ve her sene Resmi Gazete’de belirlenen tutarlara göre değişir)

  • Beyannameler, işletme faaliyetini sonlandırmış dahi olsa vergi dairesi tarafından mükellefiyet kapatılmadığı sürece verilmek zorundadır.
    Bu açıdan bakarsak, gerçek usulde vergilendirmeye tabii olan bir mükellef, bir yıl boyunca kesinlikle kâr etmese dahi 1.897,00 TL vergi ödemekle yükümlüdür. Kâr oluştukça bu rakam büyür. İşyeri kiraysa kiraysa kiranın aylık %20’si Muhtasar Beyanname ile 58,80 TL’ye ek olarak ödenir. Faaliyet arttıkça bu rakamlar da büyüyerek gider.
  • Gerçek usulde vergilendirilen mükellefler defter tutma yükümlülükleri açısından kendi aralarında ikiye ayrılır;
    1-İşletme Hesabı Esasına Göre
    2-Bilanço Usulüne Göre

 

  • Şahıs firmaları ilk etapta işletme defteri olarak açılır. Her yılın sonunda işletmelerin alış-satış rakamları kontrol edilir.  Gelir İdaresi Başkanlığınca belirlenen hadleri aşan mükellefler , girmiş oldukları takvim yılında bilanço usülüne göre defter tutarlar.

2020 yılı için belirlenen hadlere buradan ulaşabilirsiniz.
Şirketler ilk açıldığı andan itibaren bilanço usülüne göre defter tutarlar. Bilanço usulünde tutulması zorunlu olan 3 defter vardır.

  • Yevmiye Defteri
  • Defter-i Kebir
  • Envanter Defteri

Bunlara ek olarak, eğer serbest meslek faaliyeti icra ediyorsanız da açılışınız işletme defteri ile yapılır. Ancak serbest meslek erbaplarında defter geçiş hadleri yoktur. Alış-satışınız ne kadar yüksek olursa olsun bilanço usülüne geçemezsiniz.

  • Serbest meslek faaliyeti nedir : Sermayeden ziyade; bilgi, yetenek, mesleki yeterlilik gibi kazanımlar sonucunda bir işverene bağlı olmadan  yürütülen faaliyetlere serbest meslek faaliyeti denir. Örneğin kendi ofisinde çizim yapan bir mimar, veya yazdığı kitabı piyasaya süren bir yazar serbest meslek faaliyeti icra etmektedir. Örnekte verilen mimar, bir şirkette bağımlı olarak çalışsaydı serbest meslek faaliyeti icra etmiş olamayacak ve vergi mükellefiyeti olmayacaktı.

 

  • Mükellefiyet türleri ilk başta kafa karıştırıcı görünüyor olabilir. Ancak endişelenmeyin. Anlaştığınız mali müşavir konuyla ilgili gerekeni yapacaktır. 3568 sayılı kanunun 2/A-a  maddesine göre Bir mali müşavirle anlaşmak zorundasınız.

Şöyle bir şemayla mükellefiyet türlerini gösterelim;

  • Eğer bir şirket açılışı yapacaksanız doğal olarak basit usülde vergilendirmeye tabii olamayacağınız gibi, işletme defterine de tabii olamazsınız. Şirketler, şahıs firmasından farklı olarak kendi başlarına bir tüzel kuruluştur. Tüzel kuruluşu, kendine has bir kimliği olan ancak gerçek canlı kanlı bir insan olmayan kuruluş olarak tanımlamak yanlış olmaz sanırım.
  • Aradaki farkı şöyle anlatalım; eğer şahıs firması açarsanız firma sizin üzerinize kayıtlı olur. Bu sebeple varlıklar da borçlar da size aittir. Ancak tüzel kişiliklerde, varlıklar ve borçlar tüzel kişiliklere aittir. Örneğin, şahıs firması işletirken faaliyetinizden doğan vergi borcu sizin adınıza ve T.C kimlik numaranıza kayıtlıdır.
  • Ancak bir şirket açarsanız açılan şirket tüzel kimlik kazanır, şirketin kendine has bir vergi numarası olur (sizin vergi veya T.C kimlik numaranızdan farklı) dolayısıyla faaliyetten doğan gelir vergisi artık sizin borcunuz değil şirketin borcudur. Ancak varlıklar da o şekilde, şirket faaliyetlerinde kullandığınız bir araç varsa, ve bu aracın yakıt-bakım onarım masrafını gider olarak gösteriyorsanız bu araç şirkete kayıtlı olmak zorundadır. Noter huzurunda şirkete devri gerçekleştirilir.
  • Fakat borcun sizin adınıza değil de tüzel kişilik adına kayıtlı olmaması, borç sorumluluğunun üzerinde olmadığı anlamına gelmez. Şirket türleri Sermaye Şirketleri ve Şahıs Şirketleri olarak ikiye ayrılır ve  sermaye şirketlerinde ortaklar borçlardan sermayeleri oranında sorumluyken şahıs şirketlerinde ortaklar borçlardan sınırsız sorumludur.

Şirket Türleri Nelerdir ? 

1- Sermaye Şirketleri

  • Limited Şirketler
  • Anonim Şirketler
  • Paylı Komandit Şirketler

2- Şahıs Şirketleri

  • Kolektif Şirketler
  • Adi Komandit Şirketler
  • Komandit Şirketler

 

  • Bu şirketlerin kuruluş kararlarının alınması; ortak sayısı, sermaye miktarı, sermaye yapısı gibi faktörlere göre değişkenlik gösterir. Ancak netice olarak, borcun varlığı ortakları borcun dışında tutmaz. Şirket türlerine göre ve bu türlerdeki sermaye miktarlarına göre ortakların ve şirkete atanan müdürlerin müsteselsil sorumlulukları değişebilir. Bazı durumlarda şirket devir olunsa dahi geçmiş ortaklar bu borçtan hâlen sorumludur ve tüzel kişiliklerdeki borçlara istinaden haklarında takip ve icra işlemleri başlatılabilir.

Şirketlerin kuruluş işlemleri ve yapılarıyla ilgili daha detaylı yazımıza buradan ulaşabiliriniz.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*